OECD Ülkeleri İçinde Türkiye’nin İnovasyondaki Yeri
Türkiye’nin AR-GE faaliyetlerinde OECD ülkeleri arasındaki yeri maalesef yeterince parlak değildir. OECD ülkeleri arasında yapılan 2015 tarihli araştırmaya göre, dünyanın en çok yerli AR-GE kaynağı harcayan ülkesi 500 milyar dolardan fazla harcama ile yine ABD olmuştur. İkinci ülke olan Çin’in harcaması 409 milyar dolar olmakla birlikte, İsrail ve Kore ise AR-GE harcamalarındaki hızlı artış ile dikkat çekmektedir. Pek çok ekonominin AR-GE harcamalarının en büyük kısmını personel giderleri oluşturmaktadır. Bu da araştırma görevlilerinin ve akademisyenlerin sayısı ile AR-GE yetenekleri arasındaki kuvvetli ilişkiyi gözler önüne sermektedir. Gider kalemleri arasındaki dağılım, AR-GE personelinin derecesi ve oluşturulmaya çalışılan araştırma ortamının niteliğine göre gelecekte farklılık gösterebilir (OECD, 2017).
Şekil 1.1 : 2015 Yılı OECD ve Önemli Ortak Ülkelerde AR-GE (OECD 2017)
AR-GE belli yerlerde yoğunlaşan bir faaliyettir: ulusal ekonomilerin içinde toplam AR-GE işlerinin büyük bir oranını çok az sayıda firma sağlamaktadır. En büyük ilk 50’deki yurtiçi ARGE sağlayıcıları olan, Kanada ve Birleşik Devletler’de AR-GE iş girişimlerinin %40’ını, Almanya ve Japonya’da ise %55’ini karşılıyor. Dünya genelinde ilk 2,000’de yer alan AR-GE kuruluşlarının genel merkezleri sadece birkaç ulusal ekonomide, özellikle de Birleşik Devletler, Japonya ve Çin’de yoğunlaşıyor ve kendilerinin toplam ARGE harcamalarının yaklaşık %70’i ilk 200 firmada yoğunlaşmış durumda. Bu ilk 2,000 ARGE firması, dijital teknoloji gelişimine öncülük ediyor ve yaklaşık olarak global düzeydeki ICT‑bağlantılı patentlerin %75’ine, ICT‑bağlantılı tasarımların %55’ine ve Yapay Zeka ile ilgili IP5 patent kümelerinin de %75’ine sahipler (OECD, 2017).
Yazar: Özgür Aslan