Fırtınada Lider Kalabilmek

Blog  Kariyer  Liderlik

Lider olabilmek uzun ve yorucu bir yolculuktur. Bu yolculukta cesaret, özveri, kararlılık ve ileri görüşlülük bir liderin sahip olması gereken en belirgin özelliklerdir. Liderliğin temelinde yatan ilke ise, her koşulda insanlara hizmet etmek ve onların hayatlarını iyileştirmektir. Çoğu kişi lider olmaktan çok lider kalabilmenin zor olduğuna inanır. Bence daha da zor olanı, krizlerde soğukkanlılığını koruyabilmek ve fırtınaya yakalanmış bir tekneyi sağ salim limana getirebilmek. İş hayatı kriz ve fırtınalarla doludur. Ve bu olağanüstü durumlar liderlik kapasitesinin test edildiği ve lider tanımının değiştiği zamanlardır. Sun Tzu’nun  Savaş Sanatı‘na göre; “Yenilginin temel nedeni hırs ve öfkedir.”

Günümüz dünyasının stresli iş hayatında, duygularından arınmış, sakin, serinkanlı lider kazanır. Normal zamanlarda bu durum liderlerce kolay bir iş gibi görünse de, fırtına zamanlarında hırs ve öfkeyi kontrol altında tutabilmek, cesaret ve kararlılığını devam ettirerek çalışanlara örnek olmak, öyle zannedildiği kadar kolay bir iş değildir. Fırtınada cesaretini yitiren, öfkesine ve duygularına yenik düşen, nasıl ve ne şekilde davranması gerektiğini bilmeyen bir lider için başarısızlık kaçınılmaz bir sondur. Başka bir ifadeyle, iyi bir lider için fırtınada sakin kalmak ve nasıl davranması gerektiğini bilmek hayati önem taşır. 

Peki, Fırtına Sırasında Lider Kalabilmek İçin Ne Yapmalı? 

Fırtına ânında liderler, kendilerini stresli ve gergin bir atmosferin ortasında bulur. Ve tüm gözler onlara çevrilidir.  Muhtemel bir güç savaşının ortaya çıkması an meselesidir. Öncelikle iyi bir lider, fırtına öncesi onun ipuçlarını görüp gerekli tedbirleri alır.  Fırtına sırasında ise, lidere düşen ilk vazife soğukkanlılığını muhafaza etmek ve panik yapmamaktır. Çünkü fırtına sırasında baskı ve korkularla yüzleşecektir. Kaybetme ve endişe duygularını yenmiş, kendinden emin güçlü bir lider, ekip üyelerini motive eder. Özellikle ekip üyelerinin ilk andaki şaşkınlığını azaltmak ve korkularını yatıştırmak için yapılan müdahaleler sürecin tamamı için hayat kurtarıcı olabilir. Fırtınalar liderlerin kendileriyle yüzleşme anlarıdır. Liderlerin güçlü ve zayıf yanlarını ortaya çıkarır. Liderlerin zayıf yönleriyle yüzleşmesi her zaman çok kolay olmayabilir. Fakat geliştirilmesi gereken bir yönü varsa, geliştirebilmek için öncelikle onun varlığını kabul etmelidir. Bu yüzden kendisine karşı cesur ve dürüst olmalıdır. Kararlı olmak, sorumluluk alabilmek ve en önemlisi gerektiğinde geri çekilme cesaretini gösterebilmek, bir lidere tüm ekip üyelerinin hayranlığını kazandırır. Diğer taraftan fırtınalarla mücadele etmenin bir önemli unsuru da birlikte hareket ederek, ortak karar verebilmektir. Fırtına sırasında ekip üyeleri liderlerini görmek ve onun söylediklerini duymak isterler. Bu sırada pes etmek daha kolay bir yol gibi görünse de, iyimser olun ve pozitif düşünün. Bütün problemleri çözeceğinize ve her şeyin yoluna gireceğine inanın. Olaylara pozitif düşünceyle yaklaştığınızda işlerin kolaylaştığını göreceksiniz. Unutmayın ki kendini sorunları çözmeye adamış pozitif düşünceye sahip bir lider, ekip üyelerinin başarıya koşulsuz inanmasını sağlar.

Bugünkü ortamda liderlik, iyimserliğe dayanan bir ikna sanatıdır. Ve her olay yeni bir deneyim ve tecrübedir. Zamanla, iyi liderler kendi kendini kontrol etmede ustalaşırlar. Sonuç olarak, fırtına zamanlarında psikolojik, zihinsel ve fiziksel zorlamalar beraberinde stres ve korkuyu getirir. Böyle zamanlarda iyi bir liderin, ne olduğunu anlamak ve çözüme odaklanmak için kişisel duygularını arka planda tutulması gerekli. Başarılı bir lider asla duygularının öne geçmesine izin vermez. Günümüzde hata ve krizler iş hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Her şeyi bilmek ve öngörmek ise mümkün değildir. Bu gibi durumlarda pozitif bir davranış sergileyerek, moralleri yüksek tutmak için verilen mücadele ekip üyelerini cesaretlendirecektir. Ve cesur bir ekip her şeyi tersine çevirebilir.

Makalenin Sözü: “Mümkünün son sınırlarına, imkânsızı elde etmek için çabalayanlar ulaşabilir ancak. Gerçekleşmiş imkânlar, zorlanmış imkânsızlıkların sonucudur.”  – Karl Liebknecht

Yazar: İsmail Tekbaş

Tags:

Leave a reply