ACABA TOPLUM 5.0’I KONUŞMAK DAHA MI DOĞRU?
Uzun süredir ülkemizde “Endüstri 4.0”ı, bizim kendimize ait adlandırmamız ile konuşacak olursak “Sanayi’de Dijital Dönüşüm”ü konuşuyoruz. Bu konuda kapsamlı yol haritamız hazırlandı, kamuoyunun farkındalığı maksimum seviyede, hatta teşvik programları bile açıklanmaya başladı.
Diğer yandan sadece sanayide değil birçok alanda dijital dönüşümden bahsediliyor. Akıllı şehirler, akıllı tarım, akıllı sağlık bunlara verilecek güzel örnekler. Peki neden hepsini ayrı ayrı konuşuyoruz? Aslında alan bağımsız hepsi aynı şeyi, olduğu alanda dijital teknolojileri kullanarak fark yaratmayı, söylüyor.
Biliyorsunuz Endüstri 4.0 kavramı Almanya kökenli. 2011’de ilk anons edildiğinden beri üzerinde hep bir gölge var; İnsan odaklı olmama, özellikle yapay zeka ürünü akıllı sistem ve robotların insanların işini elinden alacağı endişesi. Bunu körükleyen ve doğru olacağına yönelik düşünceleri destekleyen çıkış mottosu ise “Karanlık Fabrikalar”. Evet, bu fabrikalarda biz yokuz, bizim yerimize çalışan robotlar var.
Ayrıca her alanı kendi içerisinde değerlendirmek bunların birbirleriyle olan ilişkilerinde de zayıflık oluşturuyor. Bu zayıflık hem veri paylaşımında, hem yönetimlerinde. Bütünsel bir bakış açısıyla bakmamak aslında birçok şeyi istemeden atlamaya neden olabiliyor. Aslında hepsi biz insanlar için değil mi? Neden bütün halinde hareket etmesinler?
Bu noktada Japonya’nın dijital dönüşüm yaklaşımı olan Toplum 5.0 (Society 5.0) çok daha anlamlı olabilir mi?
Her şeyden önce yaklaşımın adı ve evreleri bile içeriğin ne kadar insan odaklı olduğunun ipuçlarını veriyor. Bu yaklaşım insan ve toplumun evrelerinden yola çıkıyor, Avcı-Toplayıcı Toplum ile başlayan, Tarım Toplumu ile devam eden, Endüstri Toplumu ve Bilgi Toplumu ile günümüze gelen bu evreler şimdi beşinci aşamasında. Her evre insanlığınevirilmesi ve daha iyi koşularda yaşaması, yaşam kalitesinin artması üzerine kurulmuş şekilde.
Endüstri 4.0 ile Toplum 5.0 arasındaki yaklaşım farklarına bakacak olursak,
- Endüstri 4.0 işlerin daha verimli ve hatasız yapılması için akıllı sistemlerden ve bu sistemlerin ne kadar zamanda iş yapabildiğinden bahsederken, Toplum 5.0 aynı amaçla insan-akıllı sistem ilişkisi üzerine çalışıyor, insanı yok saymıyor, onu daha rahat koşullarda çalıştırabilmekten bahsediyor.
- Endüstri 4.0’ın odağı akıllı sistemlerin optimizasyonu iken Toplum 5.0 insan-akıllı sistem çalışmasını optimize etmeye çalışıyor, bu şekilde işlerin daha iyi yürütülebileceğine inanıyor.
- Endüstri 4.0 tamamen makinelerin birbirleriyle haberleşmesi üzerine ilerlerken, Toplum 5.0 makinelerin insanlara yardımcı olması, onun performansını arttıracak bir unsur olması ilkesiyle çalışıyor. Örneğin robotların bizim taşıyamayacağımız ağırlıkları kaldırması işinde kullanılması gibi.
- Endüstri 4.0 sadece endüstriyel faaliyetlerin üzerinde dururken, Toplum 5.0 daha bütüncül bir bakış açısıyla bütün alanların Nesnelerin Interneti (IoT), Büyük Veri (Big Data) , Yapay Zeka (AI)’dan yararlanması, aslında hepsinin birbirleriyle entegre çalışarak insanın yaşam kalitesinin artırılması hedefiyle ilgileniyor. Teknik olarak bakarsak her alanın kendine ait bir altyapısı (bulut) gibi olup kişilerin buralardan veri toplaması, toplanan bu verilerden yapay zekâ ile bir şeyler yapması yerine yapay zeka ile güçlendirilmiş tek bir altyapıdan bahsediyor Toplum 5.0. Bu altyapıya atılan bir veri yapay zekâ tarafından hangi alanın işine yarayacağı saptanabilecek ve ona otomatik olarak bilgi olarak gönderilecek.
- Endüstri 4.0 fazlasıyla kar odaklı söylemlerde bulunurken, örneğin enerji verimliliğini maliyet azaltıcı bir unsur olarak değerlendirirken, Toplum5.0 çevre ve insan odaklı söylemlere sahip, enerji verimliliğinin çevre kirliliğini önlemek için istenmesi gibi.
Muhakkak her yaklaşımın artıları, eksileri mevcut. Ama genel bakış açısıyla Toplum 5.0 sanki bize yani insana dokunması açısından daha doğru, daha sıcak ve daha kabul edilebilir gözüküyor. Endüstri 4.0’ın yarattığı olumsuz etki, her alanın kendi dönüşümünü yaratması yanında bu kavram çözüm odaklı gözüküyor. Zaten özellikle insan-makine işbirliğini vurgulayan “Endüstri5.0”’ın dile getirilmeye başlaması da bunu göstermiyor mu?
Acaba Toplum5.0 üzerine daha çok çalışsak, irdelesek ve Türkiye olarak bu kavramı kendimize adapte mi etsek diye düşünüyorum.
Yazar: Alper Gerçek