KOBİ, KOSGEB ve TÜBİTAK’ın desteğiyle Türk firmaları bilişim dünyasına hızlı bir giriş yapmıştı. Şimdi ise yeni basamak 4. Sanayi Devrimi.
Türkiye’de KOBİ söylemi uzun yıllar imalat sanayindeki işletmeleri akıllara getirdi. Aslında yasal düzenlemeler de zaten bu yöndeydi. Bilişim, hizmet ve sağlık gibi sektörlerdeki işletmeler 2010’a kadar KOBİ tanımı dışında tutuldu. Bu sürede devlet desteklerinden de yararlanmaları söz konusu olmadı. Ancak görüldü ki sadece elin dokunduğunu, gözün gördüğünü imal etmek tek başına katma değer yaratmıyor. Aksine asıl kazanç madalyonun diğer tarafında gizli. Bu çıkış noktası ile KOBİ tanımında değişikliğe gidilerek, hizmet ve bilişim sektöründe faaliyet gösteren firmalar da KOBİ statüsüne taşındı. Ardından da destek mekanizması devreye girdi. Bilişim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’na bağlı KOSGEB, henüz kuluçka aşamasında olan yüzlerce bilişim firmasına ciddi teşvikler sağladı. Buna ek olarak yine aynı tarihlerde TÜBİTAK’ın beşe katlanan Ar-Ge destekleri de sisteme eklenince Türk firmaları bilişim dünyasına hızlı bir giriş yaptı. Türkiye’nin girişimci ruhu özellikle yazılım alanında bir biri ardına küresel rekabette kendine yer bulmaya başladı. Bugün özellikle sağlık ve finans alanında dünyanın en iyi yazılımlarını Türk mühendisleri yazıyor. Artık Türkiye’deki yazılım ithalatına dur demek için 3.000 KOBİ aralıksız yeni sistemler tasarlayıp bunları yazılıma döküyor.
Aslında son 40 yıla inanılmaz bir değişim yaşadık. 1980’li yıllar itibaren hızlı bir değişim sürecine giren Türkiye ekonomisi, bu serüven sırasında girişimcilerine çok şey öğretti. 1996da başlayan Gümrük Birliği yıllarındaki yeni ithalat dalgası, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerden (KOBİ) epey kurban aldı. Ama yıkılmayıp ayakta kalanlar, ihracatı öğrendi ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin üretim üssü oldu. Yine bu ihracat, 2001’deki şiddetli kriz sırasında dışa açılmış olan KOBİlerin can simidi oldu. İlerleyen yıllarda AB sürecinin de etkisi ile Türk KOBİ’leri; şirket evliliklerini, kurumsal ve finansal yönetim sistemlerini öğrenerek gelenekselliğin getirdiği yüklerden kurtuldular. Şimdi ise KOBİ`leri ve girişimci adaylarını bambaşka bir dönem bekliyor. 4. Sanayi Devrimi ve Dijital Dönüşüm. Dalgaları hasarsız atlamak için Türkiye’deki işletmelerin yeni bir kabuk değişimine daha ihtiyacı var. Buradaki değişimin anahtarı ise dijital sanayi olacak. Yazılım dünyası ile imalatın çarkları aynı algoritmada harekete edecek.
Yazar: Metin Can